“Doğru iş yaptığında ödül bekleme, yaptığın iyi iş zaten senin için en büyük ödüldür.” (La Bruyere)
Gerek aile içerisinde gerekse de okul ortamında çocuklara bebekliklerinden itibaren yapılması istenilen davranışları yerine getirmesi için ödül; yapılmaması istenilen davranışlar için ise ceza yöntemine başvurulur. Ödül; bir davranışın öğretilmesi için çocuğu mutlu edebilecek ve tatmin olmasına yetebilecek bir motivasyonun sunulmasıdır. Ceza ise; istenmeyen bir davranışı ortadan kaldırmak ve vazgeçirmeyi sağlamak amacıyla uygulanan çocuğun istemeyeceği olumsuzluklardır. Başta ebeveynler tarafından olmak üzere çocukları kontrol altında tutmak, sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak, disipline etmek, bir davranışı/beceriyi öğretmek ve olumsuz davranışları sergilemesini engellemek için ödül ve ceza sistemine sıkça başvurulur. Ödev yapılmadığı için televizyon izleyememe, oyuncaklarla oynayamama cezaları; karne iyi geldiği için karne hediyesi alma, oda toplandığı ve yardım edildiği için ekstra oyun saati verme, oyuncak alma en sık uygulanan ödül ve ceza örnekleridir. “Oraya dokunma, cıss”, yapılmayan ödevler için hakaret etme ya da yerine getirilen sorumluluklar için “aferin” demek ve övgülerde bulunmak da ödül ve ceza isteminin bir parçasıdır.
Okullarda da gerek ödev yaptırmak, ders çalışmayı sağlamak gerekse de sınıf içerisinde uyum bozmaya neden olabilecek davranışları engellemek için artı-eksi sistemiyle değerlendirme, not kırma, kanaat notu kullanma, tek başına oturtma, hediye verme sıkça karşılaşılan yöntemlerdir. “Eğer”lerle başlayan koşullu cümleler, “ya yemeğini yersin ya da gezme yok, eğer ödevini bitirirsen oynayabilirsin” gibi, direk olarak ödül ve ceza ile ilişkilidir.
Peki ya ödül ve ceza gerçekte ne anlama gelir, ödül vermek aslında doğru mudur? Çocuklarda ne gibi etkilere neden olur? Ne yapmak gereklidir?
Ödülün ve Cezanın Çocuklar için Anlamı
Ceza, istenmeyen davranışları engellemede ya da bir davranışı gerçekleştirmek için ikna etmede en kolay ve en sık uygulanan yöntemdir; ancak ceza aynı zamanda da beklenen davranışı istenmeyen davranışla değiştirmede veya öğretmede en az olumlu etki sağlayandır. Bir şey yaptırmak için ceza uygulanırsa, beklenen davranış o anda gerçekleştirilebilir; ama daha sonra çocuk yapmamak için inat edebilir ve asla yapmayabilir, cezadan kaçmak için yalana başvurabilir ya da ceza korkusuyla istemeden yapmak zorunda kalabilir ki bu da disiplinle yapılan işi verimsiz hale getirebilir ve sorumluluk duygusunun gelişmesini önleyebilir. Ödül konusu ise cezadan daha karmaşıktır; çünkü çoğu ebeveyn ödül vermenin zararsız olduğunu düşünmekte ve cezadansa ödül ile çocuklarına bir şeyler öğretmeye, bekledikleri davranışı kazanmalarını sağlamaya çalışmaktadır. Genellikle, cezadansa ödül vermeyi tercih eden aileler çocuklarının bir işe, bir duruma karşı hevesini ve motivasyonunu arttırmak için ödülü kullanmaktadır. Örneğin; “Eğer sınıfını geçersen sana o çok istediğin oyuncağı alacağım.” derse aile, çocuk istediği oyuncağı alabilmek için hevesle derslerine çalışır ve sınıfını geçer. Ancak; karne hediyesi vaadi ortadan kalkınca bir daha derslere karşı hevesi kaçıp çabalamayı bırakabilir. Ödül vermenin yarattığı bir başka etki de çocuktan beklenen davranışı devam ettirmeyi sağlayabilmek için sürekli ödüller vermek zorunda kalınmasıdır. Sürekli ödül almak ise ödüle karşı alışkanlık yaratabilir ve ödülden beklenen zevk hissini bir süre sonra yok edebilir. Böylece çocukta motivasyon kaybolabilir ve kendisinden beklenen davranışı yerine getirmeyi bırakabilir. Motivasyonu tekrar sağlayabilmenin tek yolu ise daha büyük veya daha fazla ödülle çocuğun aklını çelmektir. Bu da sürekli mümkün olan bir yol değildir. Bir süre sonra aileler bu konuda problem yaşamaya başlayabilir. Ayrıca; ödüle dayalı olarak görevleri yerine getirmek bir süre sonra çocuklarda oluşması gereken sorumluluk duygusunu da tahrip edebilir. Yapılması gereken her türlü sorumluluklar, görevler için ödül talebinde bulunulabilir ve ödül olmadığı zaman yapılması gerekenler aksatılabilir. Ödül böylece araç olma işlevinden çıkarak ulaşılması gereken amaç haline gelir. Kısacası; hem ödül hem de ceza çocuklar için koşul koymak, kontrol altına almak ve zorlamaktır. Ceza yöntemiyle bir işi yaptırmaya ya da bir davranışı engellemeye çalışmak çocuk gelişimi açısından istenmeyen tehlikeli durumlara yol açabilir. Ödül de en az ceza kadar zarar verici olabilir. Ödül yöntemi sahip olunan isteği, iç motivasyonu yok edip aynı zamanda sorumsuzluğa yol açmaktadır.
Öyleyse; ödülle ve cezayla bir işi yerine getiren, bir şeyler öğrenen çocuklarda nasıl etkiler gözlemlenir?
Ödülün ve Cezanın Etkileri
Öncelikle; ödülün koşul olarak sunulması çocukta strese neden olur. Ödülün çocuk için önemi ne kadar büyükse, stres ve endişe o kadar fazla olur. Bu da verimi etkileyerek başarısızlık hissini arttırır. Aynı zamanda kontrol etme aracı olan ödül çocuğun kendini kontrol edilmiş hissetmene neden olabilir. Bu da içten gelen motivasyonu etkileyerek yapılması gerekene karşı olumsuz duygular hissedilmesine sağlayabilir. Eğer severek yapılıyorsa bile bir iş, ödül olduğu zaman o iş cazip gelmez. Çünkü, akılda şöyle bir düşünce belirmektedir: “Eğer ödülle bu sevdiğim işi yapmam gerekiyorsa demek ki o iş aslında sevilmeyecek bir iştir.” Dahası, ödülle yaptırılan bir şey daha sonra ödülle talep edilirse de işten daha az hevesli olur ve ertelemeler başlar. Ödülün en büyük en tehlikeli etkisi de amaç haline gelmesidir. Ailelerin planladığının dışına çıkarak aracı rolünden asıl hedef haline dönüşür. Bu dönüşüm çocuğu dışa odaklı hale getirir ve başarıyla mutluluk negatif yönde etkilenir. Amaç haline gelen ödüle hemen ulaşabilmek için yapılması gereken sorumluluklar hızlıca ve baştan savma şekilde yapılır. Bu da verimi düşürerek gelişimi engeller.
Ceza ise otoriteyi sağlamak, kontrol altında tutmak ve zorlamak için tercih edilen bir yöntemdir. Ceza daha çok otoriter aile yapısında gözlemlenir. Cezada gelişimi ve öğrenmeyi olumsuz etkiler. Çünkü ceza çekmemek için çocuk yapması gerekeni yerine getirir ama bunu en az verim ile yapar. Cezanın olması çocuğun mutsuz, başarısız, sevilmeyen ve yetersiz hissetmesine neden olur ve çökkün ruh hali, endişe ve korku gözlemlenir. Ayrıca çocuklar cezadan kaçmak için bazı olumsuz davranışlar edinebilir. Yalan söyleme davranışının artmasının ceza beklentisi ve cezadan kaçma ile doğrudan ilişkili olduğu yapılan araştırmalar sonucunda desteklenmiştir.
Aslında özetle; ödül ve ceza yarattığı olumsuz etkiler bakımında birçok ortak nokta taşır. Hem ödül hem de ceza kontrol etmek, istenileni yaptırmak için sıkça başvurulan yöntemlerdir. Ödülün yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle ödül de bir tür ceza yöntemi olarak kabul edilebilir.
Peki, Ne Yapmalı?
Ödül ve ceza sistemlerine başvurmadan, öncelikle bir sorumluluğun çocuk tarafından neden yapılmadığı, neden aksatıldığı veya neden belli bir davranışın sergilendiği konuşulmalıdır ve çocuk için asıl sorun anlaşılmalıdır. Bunun üzerinden problemi çözmeye yönelik çalışmalar çocuk ile güçlü iletişimi kurarak- anlayarak ve dinleyerek yapılmalıdır. Ödül veya ceza ile kontrol altına alarak bir şeyi yaptırmak yerine çocuğun mantığını, gereksinimlerini, duygu ve düşüncelerini baz alarak ilişki sağlanmalıdır.
- Ceza sistemi yerine; uyulması gereken kurallara uyulmadığında, yerine getirilmesi gereken sorumluluklar yerine getirilmediğinde bedeliyle yüzleşmeye teşvik etme sorumluluk duygunu geliştirebilir. Çünkü; bedel aslında verilen bir ceza değil sadece gerçekleştirilen davranışın sonucudur. Bu sayede bedeliyle yüzleşmek çocuk için daha öğretici ve geliştirici olur.
- Bir davranış geliştirmeyi sağlamanın ve öğretmenin en temel yollarından biri model olmaktır. Çocuklar izleyerek ve ailelerini model alarak öğrenirler. Bu nedenle istenilen bir davranışın gelişmesini sağlamak için model olmaya başvurulabilir.
- Sözel ödüller, övgüler vermek (aferin demek gibi) yerine bir davranışı onaylamak için geribildirimlerde bulunmak daha faydalıdır. Yargı içermeyen sözler geribildirimdir.
- Mecbur kalındığında ödül ve ceza zamanında, gerektiğinde ve dengeli olarak kullanılmalıdır. Zamanında olmadığında çocuğun kafası karışabilir. O nedenle özellikle ceza verme durumunda nedeni, ne yapılması gerektiği açıklanmalıdır.
Kitap önerisi:
“Beni Ödülle Cezalandırma”- Özgür Bolat
Uzman Klinik Psikolog Ezgi ÖZER