Pandemi Döneminde Değişen Çalışma Hayatı ve Yeni Çalışma Düzenine Adapte Olma
Pandemi ile birlikte hayatımızın her alanında değişimler deneyimledik ve deneyimlemeye de devam ediyoruz.
Elbette gerçekleşen büyük değişimlerden biri de çalışma hayatımızda meydana geldi. Daha önce çoğumuz geleneksel çalışma şekli olan ofiste çalışma ile iş yaşamının içindeydi. Ancak yaklaşık bir yılı aşkın süredir çoğumuz evlerimizden çalışıyoruz.
Uzaktan çalışma konusunda, başta özellikle işverenler bazı tereddütler yaşıyorlardı. Acaba, evden çalışma ile yeterince verimlilik sağlanabilecek mi? ya da teknolojik alt yapı uzaktan çalışmayı destekler nitelikte mi?
Gördük ki, evden çalışma için gereken teknolojik alt yapıya sahibiz ve istenilen verimi hatta bazen daha fazlasını alabiliyoruz.
Peki pandemi öncesi günümüzün büyük bir kısmını ofiste geçirirken, bir süredir “home office” çalışmak ne gibi sonuçlar doğurdu?
Tabii, uzaktan çalışmanın kişisel olarak hayatımıza getirdiği olumlu ve olumsuz etkileri oldu.
Pandemi öncesinde, 8-5/9-6 gibi periyotlarda ofiste çalışıyorduk. Belki ofise gitmek için en az iki saat önceden uyanıp, hazırlanıp yola çıkmamız gerekiyordu. Keza eve dönüşte de belki uzun dakikalar trafikte zaman geçiriyorduk. Öğle arası saatimiz belliydi. Saat 12-1 gibi öğle yemeğini iş arkadaşlarımızla yiyor, moladan sonra kaldığımız yerden çalışmaya devam ediyorduk. Artık, evden çalışma ile günümüzü daha esnek bir şekilde planlayabiliyoruz. Artık ofise gitmek ve dönmek için saatler harcamak zorunda değiliz. Ailenin diğer üyeleri ile dilediğimiz saatte öğle yemeğimizi yiyebiliyoruz. Şartlar uygun olduğu müddetçe molalarımızı daha esnek şekilde verebiliyoruz.
Çalıştığımız ortamı daha konforlu hale getirme şansımız var. Dikkatimizi dağıtabilecek uyaranlardan uzak, üzerimizde rahat kıyafetler ile gün boyunca çalışabiliyoruz. Kalabalık, sesli bir ortamda, rahatsız takım elbiseler ile gün boyunca çalışmak zorunda değiliz.
Sevdiğimiz kişiler ile daha fazla zaman geçirme fırsatımız oldu. Daha önce neredeyse günün yarısını sevdiklerimizden uzakta geçiriyorduk. Evden çalışma ile gün içerisinde aile üyeleri ile daha fazla iletişim halinde olabiliyoruz. Aile üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak bizler için kolaylaştı.
Evin ihtiyaçlarına daha fazla zaman ayırabiliyoruz. Bir yandan çalışıp, diğer yandan evin ihtiyaçlarını giderebiliyoruz. Belki öğlen arasında akşam yemeğini önden hazırlayabiliyor ya da gün içerisinde bozulan musluğu tamir etmek için bir ustayı rahatlıkla ağırlayabiliyoruz. Eskiden bunların çoğunu belki yapamıyor ya da hafta sonu gibi izin günlerimizde tamamlamak için uğraşıyorduk.
Evden çalışmanın birçoğumuz için bunların da ötesinde çeşitli faydaları vardır. Fakat uzaktan çalışmanın avantajları olduğu kadar dezavantajları da olduğunu belirtmek gerekir.
Olumsuz etkilerinin en başında sosyalleşme ihtiyacımızı yeterince karşılayamamak geliyor. Pandemi bizi iş arkadaşlarımızdan da ayırdı. Günümüzün çoğunu iş hayatında geçiren kişiler olarak, çalışma arkadaşlarımızla yalnızca iş üzerine vakit geçirmiyor aynı zamanda hayatlarımıza dair farklı birçok konu hakkında iletişimde oluyorduk. Zaman zaman ailemizden gördüğümüz destek kadar kendilerinden de sosyal destek alıyorduk. En basitinden, evimizden çıkıp, ofisimize vardığımızda çalışma arkadaşlarımızla güne başlayıp birçok paylaşımda bulunuyorduk. Öğle yemeklerini birlikte yiyor, toplantılara katılıyor, diğer etkinliklerde sosyalleşebiliyorduk. Sosyal izolasyona bağlı olarak, yeterince sosyalleşemediğimiz zamanlarda kendimizi daha yalnız, yorgun ve stresli hissedebiliyoruz.
Diğer taraftan, aramızda iş hayatına yeni başlayan kişiler varsa, uzaktan çalışma onlar için daha da zor hale gelebiliyor. Yeni bir şeyi, çalışma arkadaşlarından, yöneticilerinden uzakta öğrenmek, iş hayatına adapte olma sırasında zorlayıcı olabiliyor. Bu da kişilerde kaygı, stres, üzüntü gibi olumsuz duygularla birlikte, yeterince iyi olmadığını düşünmek, başarısız olduğuna kanaat getirmek gibi olumsuz düşüncelere de neden olabiliyor. Ek olarak, normal şartlar altında ekibe yeni katılan kişi, ekip arkadaşları ile yüz yüze tanışır, yöneticisiyle ve diğer çalışanlar ile yakından çalışma fırsatı olur. Birlikte yemeklere gidilir, toplantılar yapılır. Bu yolla, kişi iş hayatının beşeri konularına da adapte olur.
Ev ile iş hayatının birlikte olması, bazı kişiler için sanıldığı kadar olumlu olmayabilir. Özellikle, bakım ihtiyacı olan çocuk ve hasta veya yaşlılar varsa kişinin üzerindeki yük artabilir. İşe ayırması gereken eforu sarf edemeyebilir. Bu durumda kişiler sorumlulukların altında ezilip kendilerini tükenmiş hissedebilirler.
Peki bizler evden çalışmayı daha olumlu deneyimlemek için neler yapabiliriz?
Sağlığımıza özen göstermek yapmamız gereken şeylerin en başında yer alır. Sağlık denildiği zaman genelde aklımıza yalnızca fizyolojik sağlık gelse de beden ve ruh sağlığının bir bütün olduğunu belirtmek gerekir.
Pandemi döneminde beden ve ruh sağlığımızı korumak ve güçlendirmek pandemi ile baş edebilmek için son derece önemlidir. Özellikle pandeminin yıkıcı etkileri, yasaklar ve kapanmalar neticesinde beden ve ruh sağlığımız olumsuz yönde etkilendi.
Ancak, biliyoruz ki kaçınılmaz olarak bu süreçten geçiyoruz. Bu süreci daha kolay atlatabilmek adına bu iki bileşene de azami önemi göstermek şarttır.
Sağlığımızı koruyabilmek adına, sağlıklı beslenmek, uyku düzenini sürdürebilmek, olabildiğince fiziksel aktivitede bulunmak gereklidir.
Evden çalışma sonucunda zaman zaman bunlara pek de dikkat etmediğimiz anlar oldu. Bunun sonucunda kilo aldık, uyku düzenimiz bozuldu, yeterince hareket etmemeye bağlı olarak kas iskelet sistemiyle ilgili bazı hastalıklar yaşamaya başladık.
Bunlara ek olarak, şartlar sosyalleşmek için çok müsait olmamakla beraber, sosyalleşmek temel ihtiyaçlarımıza ek bir diğer çok önemli ihtiyacımızdır. Bizler şu anda fiziken yüz yüze diğer kişiler ile görüşme imkanı bulamasak da teknoloji sayesinde bu ihtiyacımızı bir nebze de olsa karşılayabiliriz. Başkaları ile duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, keyifli zaman geçirmek, onların da bizler ile benzeri duygu/düşünceler yaşadığına tanık olmak bu süreci kolay atlatabilmemiz adına faydalı olacaktır.
Diğer yandan, görev gibi kabul etmeden gün içerisinde kendimizi geliştirebileceğimiz aktivitelerde bulunmak, bu anlamda gelişimimize yatırım yapmak da kendini gerçekleştirmeye yaklaşmak adına bizlere mutlaka iyi gelecektir. Belki yeni hobiler edinmek için tam sırası.
Tüm bunları bir zorunluluk gibi algılamamak, yapmadığınız zamanlarda kendinizi kötü hissetmemeniz önemlidir. Çünkü, temelde zaten bunları kendimizi iyi hissetmek ve geliştirmek için yapıyoruz. Kötü duygular uyandırması hobilerin ve diğer aktivitelerin olumlu işlevini yitirmesine ve daha da olumsuz etkileri olmasına neden olabilir.
Evden çalışırken, zaman zaman ofiste çalıştığımızdan çok uzun saatler çalışabiliyoruz. Daha ulaşılabilir olmamız bu sonuca yol açmış olabilir. Ancak, çalışma saatlerimizi organize ederken, evden bulunmanın sürekli çalışmak anlamına gelmediğini göz önünde mutlaka bulundurmamız gerekir.
Evden çalışan kişilerin yaşadığı olumsuz etkiler nedeniyle depresyon gibi klinik rahatsızlıklar da tetiklenebilir.
Depresyon en sık görülen psikolojik rahatsızlıkların başında gelir. Depresyon kişinin kendisini üzgün hissetmesinden öte psikolojik bir rahatsızlık olup, tedavisinde terapi ve ilaçlardan faydalanılır. Tanısı bir uzman tarafından konur. Siz de kendinizde aşağıdaki belirtilerin bir süredir olduğunu düşünüyorsanız bir uzmandan destek alabilirsiniz.
- Öfke patlamaları, huzursuzluk, hüsran, hayal kırıklığı, üzüntü (ufak bir olay karşısında bile)
- Daha önceden ilgi duyulan aktivitelere karşı ilginin azalması
- Uyku düzeninde bozulmalar (Uykusuzluk ya da fazla uyuma)
- Yorgun hissetme, enerjinin düşük olması, en ufak aktivitelerde bile fazla efor alıyor olması
- Yeme düzeninde bozulmalar, buna bağlı olarak kilo verme veya alma
- Kaygı ve ajite olma
- Karın ağrısı, sırt ağrısı gibi fizyolojik bir neden ile açıklanamayan fiziksel problemler
- Başkaları ile sosyalleşmek ve yeni aktiviteleri denemek yerine tek başına evde zaman geçirmeyi istemek
- Kendini değersiz, başarısız hissetme
- İntihar düşüncelerinin olması